18 Ağustos 2020 Salı

LÂ TAHZEN DEN LÂ MEKAN'A

 Merhaba güzel insanlar,

0 noktası ışığın yolunda ara vermeden ilerlemeye devam ediyoruz.

Gönüller sultanı Mevlâna asırlar öncesinden yolumuza ışık tutuyor. La Tâhzen (Üzülme) diyor. Yaşadığının ardındakini görmeye davet ediyor. Mevlana Şems-i Tebrizi olmadan önce de ilim sahibiydi ama Şems onu "ışık" la sardı. Bugün bile bu ışık hala yürekleri aydınlatıyor.  Şems'in sardığı ışık "SEVGİ"idi. Onların bu topraklara ektiği ışık tohumları toprağa kök saldı ve bu zamanlarda tomurcuklandı. 

Biz bu yüzyılda batının bilimsel buluşları ile görüyoruz ki onların "keşif" dediği bu topraklarda zaten vardı.

Mevlana bu eserinde bizim bugün Quantum Fiziği dediğimiz ve anlamaya çalıştığımızı yürek dilinde anlatıyor. Başka nasıl anlatabilirdi ki o zaman ilim vardı, bilim sonradan geldi. Şimdi bizler ilimi bilimle anlamaya ve deneyimleyerek yaşama gayretindeyiz. Burada bir ispata gerek yok. Görmek anlamak isteyene her türlü açıklama var. Her öğreti, her din özde gerçeği işaret etti . Bugün bilim bu işareti gösteren her bir parmağı destekleyen keşifleri insan bilincine sunuyor. İnsan bilinci de artık özü ve gerçeği görmeye çok yatkın bir bilinç seviyesinde. İnsan beyni artık farkındalığını arttırarak tüm parmakları birleştiriyor. 

Güzel insanlar burada en önemli nokta gerçeği işaret eden parmaklara değil parmaktan çok işaret edileni görme zamanı.

Zaten varoluşta eşit olan her bir insanın farkı da burada ortaya çıkıyor. Bir kısmımız hala parmaklardayız.(kim demiş, ne demiş)

Buna bakın Şems-i Tebrizi nasıl bir uyarı getirmiş: O onu demiş, bu bunu demiş. Peki sen can sen ne diyorsun bu denmişlere? Kutsal kitabımız bile sık sık uyarmış insan aklını "Hiç düşünmezler mi ki?" diye. 

Bir kısmımız işaret edileni gördük. Emin olmaya anlamaya çalışıyoruz. Yani biz ne düşünmeliyiz, ne söylemeliyiz aşamasındayız. Bir kısmımız da anladığımızın içinde yaşamayı deneyimliyoruz. Yani düşünüyoruz, söylüyoruz. 

Dikkat edin insan bilinci şimdi sadece bu üç aşamada.

Bu her aşama birbirini destekliyor, yardım ediyor. Buna tekamül diyoruz. Nihai hedef insan bilincini "Kıyam" ettirmek. Buna uyanmak, aydınlanmak, şifalanmak, ayağı kalkıp farkında olmak da denir. Sen neyi anlıyorsan odur. 

Bu ilahi sistemde böyle çalışırken bunu yardım ve destek olarak düşündüğümüzde; Bizim anlamamızın doğru olanı "Himmet Hizmete eşlik ediyor" Bu işleyiş düzeni "0 Noktası" değimiz "AN" da oluyor. 

0 Noktası: Ben gizli bir hazine idim(bilinmeye muhabbet ettim) "KÜN" ile görünür oldum ifadesindeki "AN" dır. 

0 Noktası: Sevginin anlam özünde var olduğu andır.

0 Noktası: Bilinmeyeni bilinir kılmaktır.

0 Noktası: Tamdır, dairedir. Orada ayrılık yoktur.

0 Noktası: Sen çıkarsan arada kalır şekilsiz Yaratan'la anlatılan haldir. 

0 Noktası: Şems'in Mevlâna'ya işaret ettiği yer olan "İyinin kötünün olmadığı bir yer var seninle orada buluşalım." dediği yerdir.

LÂ MEKANDIR.

0 Noktası: Lâ mekan olan "SEVGİ" nin gerçek alemidir. 

0 Noktası: Mekana ihtiyacı olmayan Allah ile Allah Bilgisi olan "Mana alemidir."

                                                                                                 LÂ TAHZEN'den LÂ MEKAN'a 

    "SEVGİYLE, SEVENLE, SEVİLENE SIFIR NOKTASI IŞIĞINDA YOLA DEVAM"

                                                                                                             ŞİFA İLE KALIN  

                                                   


                                                     SERAP SALTIK BAL

                    0 Noktası Enerjisi Matrix ve Manyetik Hipnoz Uygulayıcısı

11 Ağustos 2020 Salı

SIFIR NOKTASI IŞIĞI

Merhaba Güzel İnsanlar,

Şimdi burada  yazıyı okuyor ve anlamak için niyet ettiyseniz öncelikle şunu bilmeniz gerekir ki bu tesadüf değil tevafuktur. 

Tevafuk kelimesinin anlamı: Kişinin yaşamı hakkında sorduğu sorulara Yüce yaradan tarafından verilen cevap ve istikamet olarak nitelendirilir. Ruhun kendi yolunu öğrenip deneyimleyerek ilerleme niyetinde olduğu "Kader" inde var olan en yüceye yaklaştıran sebepler, olaylar, insanlar ve bütün bunların ilişkilerini kapsayan bir tanıma sahiptir. 

Tevafuk tamamen Yüce Yaradan'ın iradesinde ve kulun isteğiyle gerçekleşir. Buradaki önemli vurgu: Allah "Dalap et kulum"(kalpten istemek) diyerek aslında "Sen iste ben vereyim." i kastetmektedir. Cümleden anlaşılması gereken: Külli irade, cüzzi iradeye sunar, teklif eder. Çünkü insan olmanın en büyük onuru cüzzi iradenin  verilmiş olmasıdır. İnsanoğlu kararlarında hür bırakılmıştır. Rabbin İlahi Sisteminin temeli budur. "Evrensel yasaların başı" olarak adlandırılarak tüm evren ve alemler bu yasa üzerine kurulmuştur. Allah böyle dilemiştir ve bu tartışmasız ÖYLEDİR. 

Külli irade, Cüzzi İrade'ye bunu sunar ve Cüzzi İrade akıl ve hisleriyle kendi için en doğrusu en hayırlısı neyse kendi kararını verebilme yetkisine sahiptir. Bu kararını Rabbine iletip hiçbir sorgulamaya tabii tutulmadan yaratımın temel bilinci olan " SEVGİ" ile kuluna talep ettiğini verir. Bu durum ve düzen hep böyle devam etmektedir.

Burada iyi anlaşılması gereken nokta ise bizler burada bu alemde; bize daha önceki nesillerin bize aktardığı bilgilerle oluşturduğumuz zihinsel akılla düşünmekteyiz. Oluşturduğumuz bu zihinsel akılla düşünebilir ve istekte bulunabiliriz. Bize ait olan akıl, insan aklıdır. İnsan aklına sahipliğimiz kul olmamızın temelidir. Bizler onun yani "Yüce Yaradan" ın tıpkı bizler gibi düşündüğünü sanmakla ilk cahilliği yaşarız 

    Güzel insanlar, anlatılmak istenen yücelerin yücesi olduğu için alemleri kapsar ve bu yüzden kendine ait şekilde sadece kendi gibi sevgiyle düşünür. Sizler kendini İslam mensubu bir kul olarak görürken ve diğer sizlere benzemeyen farklı din, ırk ve mezhepten olan insanları yargılayarak kendinizi onlardan ayırıp yüceltirken unutmayın ki dünyada sekiz milyar insan var ve Allah, tek, ezel ve ebedi olanken "Tüm yaratımın kaynağıdır." (Her türlü din ve bilimle incelendiğinde tek yaratım kaynapı O'dur.)

O'ndan olan yine O'na dönecektir. O her şeyde iken, her şey O'ndan iken bizim anlamadığımız O bizi ayırt etmeden var ederken ve kendine istinasız döndürürken Nimetlerini her yaratımından esirgemeden dağıtanken biz önce " Kulluğumuzun" idrakine varmalıyız.  

Biz önce kendimizi bilmeliyiz.

Niyet, seçim kendini bilmek olunca tevafuklar yaşamımızda görülmeye başlar.


"SEVGİYLE, SEVENLE, SEVİLENE SIFIR NOKTASI IŞIĞINDA YOLA DEVAM" 

                                                                                                        ŞİFA İLE KALIN

                                                         

                                                        SERAP SALTIK BAL
                              Sıfır noktası enerjisi Matrix ve Manyetik Hipnoz Uygulayıcısı

LÂ TAHZEN DEN LÂ MEKAN'A

 Merhaba güzel insanlar, 0 noktası ışığın yolunda ara vermeden ilerlemeye devam ediyoruz. Gönüller sultanı Mevlâna asırlar öncesinden yolumu...